26 Ağustos 2013 Pazartesi

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

yenilenebilir enerji 1


Yenilenebilir Enerji Nedir?

          Yenilenebilir Enerji güneşle beslenen ve hiçbirzaman bitmeyeceği düşünülen, çevreye dost bir enerji çeşididir.

Yenilenebilir Enerji Kaynakları Nelerdir?

    Yenilenebilir Enerji kaynakları                                     Kaynaklar veya Yakıtları

1-) Güneş enerisi                                                                  Güneş

2-) Rüzgar Enerjisi                                                                Rüzgar

3-) Dalga Enerjisi                                                                  Okyanus ve Denizler

4-) Jeotermal Enerji                                                               Yeraltı Suları

5-) Biyokütle Enerjisi                                                             Biyolojik Artıklar

6-) Hidrojen Enerjisi                                                              Su ve Hidroksitler

7-) Hidrolik Enerji                                                                  Nehirler


          Yenilenebilir enerji kaynakları yukarıda da gözlendiği gibi güneş, rüzgar, jeotermal gibi kaynaklara verilmekte olan isimdir.Yukarıda belirtilmeyen okyanuslarda ısı etkisi ve okyanus akıntısı gibi birkaç çeşit daha yenilenebilir enerji kaynakları bulunmaktadır.

          Yenilenebilir enerji kaynaklarından bazılarının elde edilmesi çok kolay iken bazılarının ise elde edilmesi çok zordur.Bir bölgeye enerji sağlama olanağı istendiğinde ilk hazırlık planlarının çok iyi bir biçimde yapılması, bölgede bulunan enerji kaynaklarını çok iyi araştırmak ve bölgede varolan yenilenebilir enerjilerin de çok iyi değerlendirilmesi gerekir.Türkiye'de her sene elektrik iletişim hatlarında kaybolan enerji miktarı hemen hemen üretimin yarısı kadardır.

Yenilenebilir Enerji Nasıl Gelişmiştir?

          Enerji iş yapabilme gücü olarakta ifade edilir.Endüstriyel anlamda insanların huzuru için hizmet vermekte olan her enerji çeşidi mühendislik ilgi alanına girmektedir.Günümüzde endüstrinin en temel enerji tüketimini elektrik enerjisi oluşturmaktadır.Ardından ısıtma ve ısınma amaçlı olarak kömür, petrol ve doğalgaz takip eder.

          Geçmişten bugüne elektrik hidrolik santraller araçılığıyla üretilir.Nehir potansiyelinin ve arazi yapısının elverişli olmadığı ülkelerde ise elektrik ihtiyaçlarını termik santraller aracılığıyla karşılamışlardır.Genel olarak bütün ülkeler ısınma ihtiyaçlarını petrol ve kömür vasıtasıyla karşılarlar.Diğer yönden enerjiye ve yakıta olan talep sürekli artış göstermektedir.Bundan dolayı termik santraller veya hidrolik santraller aracılığıyla, petrol veya kömür aracılığıyla yakıta olan talep artık karşılanamaz hale gelecektir.Özellikle petrol ve kömür rezervlerinin sınırlı olarak bir gün muhakkak bitecek olması gelecekteki enerji isteğini planlayan enerji projeksiyonları çok önem verilerek değerlendirilmektedir.

          Günümüzde petrol için yapılan savaşlar olarakta nitelendirebileceğimiz Afganistan veya Körfez krizleri şu gerçeği göstermektedir;Enerji endüstri ihtiyacının yanında çok büyük bir uluslararası bağımsızlık olayı da mevcuttur.Ülke politikalarına baktığımızda neredeyse enerji başroldedir.Bir bakıma bir ülkenin bağımsızlığını artık kendi enerjilerini üreterek, giderlerini karşılayabilme potansiyeli belirlemektedir.Enerji olmayınca endüstri, endüstri olmayınca ise huzurlu, mutlu bir toplum veya bağımsızlığını koruma özelliği olmayacağından dolayı enerjisiz bir ülke siyaseti düşünmek imkansızdır.

          Bahsi geçmekte olan krizler 1974 yılında petrolün fiyatının çok aşırı derecede artması ile sonuçlanan petrol krizi enerjinin ne kadar değerli olduğu gerçeğini ortaya koymuştur.Petrol fiyatındaki yükseliş, petrol bağımlısı olan ülkelerde ekonomik krizlere, bu ekonomik krizlerde halkın ayaklanmasına ve böylelikle de başka ülkelerin müdahalesine uygun bir ortam, fırsat meydana getirilmiştir.Bununla beraber, 1974 yılında olan petrol krizinde bazı ülkeler gelişmiş teknolojileri ile ve sanayi ürünleri ihracatı aracılığıyla, büyük oranda petrol kaynaklarına sahip değildir.Küçük bir sıkıntıyla bağımsızlıklarından hiç bir ödün vermeden atlatmışlardır.Ve aynı şekilde bir duruma bir daha düşmemek için enerji de bağımsız olmak için bir çok yöntem aramışlardır.Kömür, petrol ve hidrolik potansiyeli olmayan, bilimsel olarak yenilenebilir enerji kaynakları olarak isimlendirilen, yeni ve farklı enerji kaynakları geliştirme yolunda ilerlemişlerdir.Bu geliştirilen kaynakların her ülkede olmasına özellikle dikkat edilerek yola çıkılmıştır.


yenilenebilir enerji 2

Yenilenebilir Enerji Neden Kullanılır?

          Yaşadığımız dünyada enerji ihtiyacı her yıl genel olarak %4-5 oranında artış göstermektedir.Buna rahmen bu enerji ihtiyacını karşılayan fosil yakıtı rezervi çok hızlı bir biçimde tükenmekte.Günümüzdeki enerji kullanım şartları göz önünde bulundurularak yapılan en iyi tahmin edilen sonuçlar bile petrol rezervlerinin 2030 yılında büyük oranda tükenerek artık ihtiyacı karşılayamayacağı gözlenmektedir.Tahminler onu gösteriyor ki; doğalgaz için 100-120 yıl arası bir kullanım tahmin edilirken, kömürün ise 80-100 yıl arası bir kullanım süresi gözlenmektedir.

          Üstelik fosil yakıtların kullanım şekli de dünya üzerinde ortalama sıcaklık oranınıda son yılların en yüksek değerlerine ulaştırmış,hava kirliliğinin yoğun olmasının yanı sıra büyük rakamlarda zarara yol açan fırtına ve sel gibi doğal afet olaylarının gözel görünecek derecede artış göstermesine neden olmaktadır.

          Fosil yakıtların içindeki karbon havada bulunan oksijen ile birleşme gerçekleştirerek CO2 (tam yanma durumunda) veya CO (yarım yanma durumunda) gazları meydana gelmektedir.Yakıt içinde mevcut olan kükürt, kurşun gibi elementler yanma sıcaklığı anında oksijen ile biraraya gelerek insan sağlığı yönünden tehlike arz eden bileşikler (PbO,SOx,NOx) meydana getirmektedir.Bu meydana getirilen yanma ürünleri atmosfere bırakılır ve atmosfer içinde birikir.Çürüme, fotosentez gibi tabii dönüşüm olayları bu birikmeyi engelleyebilse de, yoğun yakıt tüketimi kısa süreli de olsa bir birikime sebep olmakta.Atmosferin içinde birikmekte olan yanma gazları yer ve güneş ortasında tabii olmayan katman oluşturmakta, bitkilerin ve özellikle insanların hayatı üstünde olumsuz yönde bir etkiye sebep olmaktadır.Sera etkisi (Isı enerjisinin karbondioksit vb. gibi gazlar ile emilme yoluyla atmosferde alıkonmasıyla birlikte meydana çıkan ısı artışı) olarak ta bilinmekte olan bu etki ve insan sağlığı günümüzde üzerinde durulan önemli bir olgudur.

          Sera etkisini en aza indirmek için Kyoto protokolü hazırlanmıştır.Kyoto protokolü, sera etkisi meydana getiren gazların salınmasını sınırlamak ve azaltmayı hedeflemekte olan uluslararası bir antlaşmadır.11 Aralık 1997 yılında Japonya'nın Kyoto şehirinde düzenlenen bir zirvede bu protokol meydana getirilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder